4 Nisan 2012 Çarşamba

OSMANLI DEVLETİNDE DEVLET YÖNETİMİ

Osmanlı Devleti mutlak monarşi ile yönetilirdi. Devletin başında Osmanlı soyundan gelen bir padişah bulunurdu.
Hükümdarlık babadan oğla geçerdi.
Osmanlı hükümdarları; Bey, Padişah, Gazi, Han, Hakan, Sultan, Hünkâr, Hüdavendigar gibi unvanlar kullanırlardı.
Padişahlar, Yavuz Sultan Selim’den itibaren “halife” unvanını da kullanmaya başladılar.
Padişah çocuklarına “çelebi” veya “şehzade” denilirdi.
Şehzadeler sancaklara atanır ve yanlarına “lala” adı verilen bir öğretmen verilirdi.
Hükümdarlık alameti; adına hutbe okutmak ve para bastırmaktı.
Divan-Hümayun (Divan): Devletin önemli işlerinin görüşülüp karara bağlandığı kuruldur. Divan bir danışma organıdır, yani son söz padişaha aittir. Divan’ın başkanı padişahtı. Divan’a Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nden itibaren sadrazamlar (Veziriazam) başkanlık etmiştir. Divan Orhan Bey döneminde kurulmuş, II. Mahmut tarafından kaldırılarak yerine nazırlıklar (bakanlıklar) kurulmuştur. Divan bugünkü Bakanlar Kurulu gibi çalışırdı.
Divan Üyesi



Sadrazam (Veziriazam)
Padişahtan sonra en yetkili devlet adamı, padişahın vekilidir.
Büyük devlet memurlarını atama, ilerletme, görevden alma yetkisine sahiptir.
Padişah sefere çıkmadığı zamanlarda orduya komuta ederdi.
Padişahın mührünü taşırdı.
Padişah adına sözlü ve yazılı emirler verirdi.
Sadrazam bugünkü “başbakan”ın görevini yürütürdü.
Vezirler
Bilgili ve değerli devlet adamlarıyla komutanlar arasından seçilirdi.
Sadrazamın verdiği görevleri yerine getirirlerdi.
Sadrazamdan sonra en yetkili kişilerdi.
Bugünkü “milletvekilleri” nin (Devlet Bakanı) görevini yürütürlerdi.
Kazaskerler
Adalet işlerine bakarlar, kadıların ve müderrislerin atama, ilerletme ve görevden alma işlerini yaparlardı.
Adalet, eğitim, kültür ve din işlerinden sorumlu Divan üyesiydi. Askeri davalara bakarlardı.
Anadolu ve Rumeli olmak üzere iki kazasker bulunuyordu. Rumeli Kazaskeri yetki bakımından daha üstündü.
Bugünkü “yargı” görevini yürütürlerdi.
Günümüzde “Adalet, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı” karşılığındadır.
Defterdarlar
Maliye işlerine bakar, bütçeyi hazırlarlardı, devletin gelir ve giderlerini denetlerdi.
Anadolu ve Rumeli Defterdarı olmak üzere iki defterdar vardı. Rumeli’deki defterdar baş defterdardı.
Bugünkü “Maliye Bakanı” görevini yürütürlerdi.
Nişancı
Kanunları iyi bilir, gerektiğinde Divan’da açıklamalarda bulunurdu, eski ve yeni yasaların farklarını incelerdi.
Fethedilen toprakları gelirlerine göre ilgili defterlere kaydederdi.
Devletlerarası yazışmaları sağlardı.
Dirlikleri kaydeder ve dağıtımını yapardı.
Tapu ve kadastro işlerine bakardı, ele geçirilen toprakları tapu defterine geçerdi.
Yazışmalarda, ayrıca padişah ferman ve beratlarına padişahın “Tuğra” sını (imzasını) çekerdi.
Şeyhülislam
Ülkedeki din adamlarının, din işlerinin, medresenin ve ulemanın (bilim adamlarının) başı kabul edilirdi.
Devlet işlerinin, Divan’da verilen savaş, barış ve idam kararlarının, İslam dinine uygun olup olmadığına karar verirdi. Verdiği bu karara “fetva” denirdi.
Padişahlar ve sadrazamlar yapacakları işler için şeyhülislamdan fetva alırlardı.
Kuruluş döneminde Divan’ın asli üyesi olmayan şeyhülislam, Kanuni Dönemi’nde Divan’ın asli üyesi haline geldi.
I. Mahmut dönemine kadar, müftü diye anılmıştır.
Kaptan-ı Derya
Deniz kuvvetlerinin başkomutanı idi.
Donanma ve denizcilikle ilgili işlerden sorumluydu.
Yükselme döneminde Divan’ın asli üyesi oldu.
İstanbul’da kaldığı zamanlarda Divan toplantılarına katılırdı.
Günümüzde “Deniz Kuvvetleri Komutanı” karşılığıdır.
Yeniçeri Ağası
Yeniçerilerin komutanıydı. Divan’ın doğal üyesi sayılır ve görüşmelere katılırdı.
Yeniçeri Ağası, arz günü padişahın huzuruna çıkar ve yeniçeri ocağı hakkında bilgi verirdi.
İstanbul’un güvenliğinden sorumlu idi.
Reisü’l Küttap
Dışişlerinden sorumlu divan üyesidir.
Önceleri Nişancı’ya bağlı devlet memuru idi.
Günümüzde “Dışişleri Bakanı” karşılığıdır.


http://www.sorubak.com/blog/osmanlida-devlet-yonetimi.html adresinden alınmıştır.


3 Nisan 2012 Salı

OSMANLI DEVLETİ SİYASİ OLAYLAR

Siyasi Olaylar ıslahatlar
Kategori : Osmanlı Tarihi
 
I.ABdÜLHAMİT DEVRİ ISLAHATLARI
(1774-1789):
III. Mustafa'nın ölümüyle yerine I. Abdülhamit geçti.
Önemli Siyasi Olayları:
a)- Küçük Kaynarca Antlasması imzalandı.(1774)
b)- 1783'de Ruslar Kırım'ı isgal etti.
c)- 1787-1792 Osmanlı-Rus+Avusturya savası basladı. 1789'da ölümüyle yerine III.Selim geçti.
Islahatlar:
a)- İstanbul'da bir istihkam okulu açıldı.
b)- Maliye'de ve askeri alanda ıslahatlara devam edildi.
I.MAHMUT DEVRİ ISLAHATLARI
(1730-1754)
Patrona Halil İsyanı sonucu Nevsehirli damat ibrahim Pasa ve yakınları öldürüldü. Padisah III. Ahmet tahttan indirildi, yerine I. Mahmut getirildi.
Önemli Siyasi Olayları:
a)- 1736-1739 Osmanlı-Rus+Avusturya Savasları sonucunda BELGRAT Antlasması imzalandı.
b)- 1740 Yılında Fransızlara verilen Kapitülasyonlar sürekli hale getirildi.
c)- 1746 yılında dran'la Kasr-ı Sirin Antlasmasındaki sınırları kabul eden antlasma imzalandı.
Islahatlar:
a)- Humbaracı Ahmet Pasa, Topçu ve Humbaracı ocaklarında ıslahatlar yaptı.
b)- Üsküdar'da KARA MÜHENddSHANESd (Mühendishane-i Berri Hümayun) adlı bir subay okulu açıldı.
II.MAHMUT'UN ASKERİ ALANDAKİ ISLAHATLARI
1)Alemdar Mustafa Pasa, Nizam-ı Cedit ordusunun yerine Sekban-ı Cedit Ordusunu kurdu.
2)II.Mahmut Alemdar Mustafa Pasanın öldürülmesi üzerine Sekban-ı Ceditin yerine EŞKİNCİ OCAĞINI kurdu.
3)1826'da Yeniçeri Ocağını kaldırarak (Vakayı Hayriye Olayı) yerine ASAKİR-İ MANSURE-İ MUHAMMEDİYE
ordusu kuruldu.
4)Yeni kurulan Asakir-i Mansure-i Muhammediye ordusu tümen, tabur, bölük gibi birliklere ayrıldı. Eğitimi için Prusya'dan subaylar getirildi. Avrupaya subaylar gönderildi.
II.Mahmut ve Islahat Hareketleri
II. Mahmut devri (1808-1839), hem gerçekleştirilen yenilik hareketleri ile hem de etnik ve siyasî isyanlarıyla Osmanlı Devleti'nin yol ayrımına girdiği bir dönemi ifade eder. II.Mahmut, öncelikle orduyu baştan aşağı düzenlemek ile işe başladı. Yeniliklere karşı çıkan Yeniçeri Ocağı bir nizamname ile ortadan kaldırıldı. Vak'a-yı Hayriye olarak adlandırılan bu köklü değişiklikle (15-16 Haziran 1826), yeni bir ordu oluşturuldu. Ancak yeniçeriler bu düzenlemeye boyun eğmeyerek isyan ettiler. Sadrazam'ın sarayını basan yeniçeriler sadrazamın ve ıslahatçıların başlarını istediler. Ancak At Meydanı'nda toplanan yeniçeriler dağıtıldı, ocakları bombalandı. Böylece Avrupa tarzında yeni bir ordunun kurulması yönündeki en büyük engel ortadan kaldırılmış oluyordu. II. Mahmut hükûmet teşkilâtında da değişikliklere giderek kabine ve nezaret (bakanlık) usulünü benimsedi. 1836 yılında Dahiliye ve Hariciye Nazırlıkları kuruldu. Avrupa devletleri ile A.B.D ile ticarî anlaşmalar yapıldı. İktisadî ve adlî sistemde değişikliklere gidildi. Avrupa tarzında eğitim veren rüştiyeler, Harbiye ve Tıbbiye okullarının açılması vb. gibi eğitim alanında da ıslahatlar gerçekleştirildi. Fakat, kimi şeklî, kimi öze yönelik bu yenilikler devletin içinde bulunduğu zorlukları aşmasına yetmediği gibi, Osmanlı coğrafyasındaki parçalanma II.Mahmut döneminde daha da hissedilir hale geldi.
III.MUSTAFA DEVRİ ISLAHATLARI
(1757-1774):
III. Mustafa döneminde Lehistan meselesi yüzünden 1768-1774 Osmanlı-Rus Savası yapıldı. Savaş Osmanlı devleti için felaketle sonuçlandı. III. Mustafa kederinden öldü.(1774)
Islahatlar:
a) "Baron dö Tot" Sürat topçuları adlı bir birlik kurdu, topçu ve istihkam sınıflarını yetistirdi.
b) Hendeshane adlı okulda denizcilik ve topçuluk eğitimi verildi.(Mühendishane-i Bahri Hümayun)
c) Maliyede düzenlemeler yapıldı.
III. Selim'in Islahat Çalışmaları
Nizam-ı Cedit
İyi bir eğitim görmüş olan III. Selim bu barış döneminden faydalanarak, devlet içinde, özellikle askerî alanda, ıslahatlar yapmak istiyordu. Bu maksatla, Nizâm-ı Cedit adı verilen ilk ıslahat hareketiyle, yeni bir ordu kurdu(1793). Yeniçeri Ocağı'nı kaldıramayacağını bildiğinden, öncelikle Nizâm-ı Cedid denilen bu orduyu batılı tarzda düzenleyip, başarısını kanıtlamak gerekliydi. Ancak bundan sonra Yeniçeri Ocağı lağvedilebilirdi. Fakat kendileri aleyhine ortaya çıkan gelişmelerden endişe duyan Yeniçeriler, bazı devlet adamlarını da yanlarına çekerek yeniliklere karşı çıktılar ve isyan ettiler. Üstelik bu arada Napolyon Bonapart, bir orduyla Mısır'ı işgale başlamıştı (1798). Osmanlılar, Rusya, İngiltere ve Sicilya'nın da menfaatlerine dokunan Fransız işgaline karşı harekete geçti. Ehramlar savaşıyla, Mısır'ı ele geçirip, kuzeye yönelen Bonapart, Akka'da Osmanlı savunmasını geçemedi (1799). Kuşatmayı kaldıran Napolyon geri dönerken, yerine bıraktığı ordu komutanları da mağlûp edildiler. Neticede Fransızlar Mısır'ı terk etmek zorunda kaldı(1801). Fransa'yı barışa zorlayan önemli bir sebeplerden birisi de, Akdeniz'de Rus ve Türk donanmalarının iş birliği yapmaları, İngiltere'nin Fransız savaş ve ticaret gemilerini taciz etmesiydi. Fransa'nın Akdeniz ve Orta Doğu'daki ticarî menfaatlerinin zedelenmesi onları barışa zorlamaktaydı.
1802'de imzalanan anlaşmayla Fransa bölgede yine ticaret yapma güvencesi almış ve kapitülâsyon hakkını elde etmiştir. Bu olayı bahane ederek Akdeniz'e inen Rus donanması, Osmanlı donanmasıyla birlikte Fransa'nın elindeki bazı adaları ele geçirmiş idi. Fakat halk, ebedî düşman olarak gördüğü Rusya ile iş birliği yapılmasına büyük tepki göstermiş ve bunun sonunda III. Selim'e ve ıslahatlarına karşı cephe genişlemişti. Üstelik Napolyon'un, Orta Doğu'da Araplara yönelik propagandasının da etkisiyle bölgede bazı isyanlar çıkmıştı. Böylece Bulgaristan ve Sırbistan'da çıkan isyanlara bir de Suriye'de ve Hicaz'da çıkan isyanlar eklenmiş oluyordu. Vehhabiler ayaklanarak, 1803-1804'te Mekke ve Medine'yi ele geçirmişlerdi. Osmanlıların tekrar Fransa ile yakınlaşmaları, İngiliz ve Rusları harekete geçirmiş ve sonunda Rusya Eflak ve Boğdan'ı işgal etmişti. Bu savaş sürerken Nizâm-ı Cedit'in Rumeli''ye de kaydırılmasından memnun olmayan isyancılar Şehzade Mustafa'nın tahrik ve teşvikiyle birleşerek İkinci Edirne Vak'ası denilen büyük bir ayaklanma başlatmışlardı (1806). Neticede İstanbul'da patlak veren Kabakçı Mustafa İsyanı III. Selim'in sonunu hazırladı. Saraya giren isyancılar III. Selim'i tahttan indirerek yerine IV. Mustafa'yı tahta geçirdiler (29 Mayıs 1807). Nizâm-ı Cedid lağvedildi. Fakat III.Selim'e bağlı olan Ruscuk bayraktarı Mustafa, yenilik taraftarlarıyla birleşerek, karşı darbede bulundu. Amacı III. Selim'i yeniden tahta çıkarmaktı. IV. Mustafa'nın, sabık padişahı öldürttüğünün öğrenilmesi üzerine, kardeşi II.Mahmut başa geçirildi (28 Temmuz 1808).
Alemdar Mustafa Paşa sadareti üslenerek, III. Selim'in başlattığı ıslahatları devam ettirmeye çalıştı. Nizâm-ı Cedit'i, Sekbân-ı Cedit adı ile yeniden canlandırdı. Ancak ulemayı ve yeniçerileri memnun edemeyen Alemdar Mustafa Paşa, 1809'da çıkan bir isyanda öldü.
Üçüncü Selim'in ıslahatları
Islahatlar:1774-1789
III. Selim döneminde yapılan Islahatlara genel olarak Nizam-ı Cedit (Yeni düzen) denilmiştir.
a) Nizam-ı Cedit Ordusunu kurarak, yeniçeri ocağını geri plana düşürdü. (İsveçli subayların eğittiği bu ordu, Akka'da Napolyon'u yenmeyi başardı.)
b) Islahat hareketlerine ve Nizam-ı Cedit ordusuna gelir sağlamak amacıyla İRAD-I CEDDİT adıyla yeni bir hazine kurdu.
c) Kara ve deniz mühendishaneleri genişletildi.
d) Yeniçeri ve diğer Kapıkulu Ocakları düzene sokuldu.
e) Tersaneler yenilendi, modern toplar döküldü.
f) Avrupa'daki gelişmeleri öğrenmek için Paris, Londra, Viyana ve Berlin'de devamlı elçilikler açıldı.
g) İlmiye sınıfında ve devlet dairelerinde düzenlemeler yapıldı.
h) Bilim ve sanat eserleri batı dillerinden Türkçe'ye çevrildi.






http://www.gozlemci.net/4325-siyasi-olaylar-islahatlar.html adresinden alınmıştır.

OSMANLI DEVLETİ TARİHİ

CİHAN PADİŞAHI



Fatih Sultan ıı.mehmet Han
Bir akın ki sorma rüzgarla yarış
Vatan oldu Anadolu her karış
Ellerim havada Hak'ka yalvarış
Hilal'i Bizans'ta göreyim dedim
Gemiler iner kara'dan suya
Veliler,dervişler başladı hu'ya
Sahip olduk artık biz bu ahu'ya
Kapanıp secdeye şükredem dedim
Devamı

KURULUS DONEMİ

Osmanli beyligi ve Osmanli devletinin kurulus Devri Ve Cihan Padisahlari
Devamı

FETRET DEVRİ
 
Sehzadelerin Hakimiyet Mucadelesi
Suleyman Celebi Donemi Ve Sehzadeler
Fetret Devri Sonrasi Olaylar
Devamı

YUKSELME DÖNEMİ
 
Osmanlida Yukselme Devri İstanbulun Alinması Silah Sanayisinin Gelismesi
Devamı

DURAKLAMA DÖNEMİ

Osmanli Duraklama Donemi 4. Murad Han Donemi Genc Osman Donemi Lale Devri Yurtta İlk Mason Locasi
Devamı

GERİLEME  VE SON

Osmanli Gerileme Donemi Ve Son Osmanlinin Cöküsü Tanzimat Donemi Sarikamis Faciasi Akka Zaferi Vahiduddin Donemi Ve Son Osmanlilar
Devamı
ADALET DUZENİ


Osmanlı Başarısının Asıl Sebebi
Adalet Düzenin Deki Üstünlük Ve İnsaniliktir
Devamı

ASKERİ TEKNİKLERİ

Osmanlı Başarısının İki Sebebi
Devlet Teşkilatında Mükemmellik Ve
Askeri Teknikte Ki Üstünlük İdi
Devamı


Son Eklenen Videolar                                                       Son Eklenen   Dokumanlar
Genc Osman nasil Olduruldu
Abdulaziz in Oldurulmesi Video
Vahdettin Han Vedası
Hanedan Gerçek Resimler Klip
İstanbulun Fethi Super Klip
Osmanli Onemli Sorular Cevaplari
Osmanli Devleti Padisah Biyografileri
Osmanli Hakkinda Bilmedikleriniz
I.Dunya Savasi Oncesi Osmanli Ordusu
Viyanayi Kurtaran Kibir







http://www.etarih.net/tr/osmanlitarihi.html adresinden alınmıştır.





OSMANLI DEVLETİ PADİŞAHLARI

Ertugrul Gâzi
Osman I. (1299-1326)
Orhan I. (1326-1359)
Murad I. (1359-1389)
Beyazid I. (1389-1402)
Mehmed I. (1403-1421)
Murad II. (1421-1451)
Fatih Mehmed II. (1451-1481)
Beyazid II. (1481-1512)
Selim I. (1512-1520)
Süleyman I. (1520-1566)
Selim II. (1566-1574)
Murat III. (1574-1595)
Mehmed III (1595-1603)
Ahmed I. (1603-1617)
Mustafa I. (1617-1623)
Osman II.(1618-1622)
Murat IV. (1623-1640)
Ibrahim I. (1640-1648)
Mehmed IV. (1648-1687)
Süleyman II. (1687-1691)
Ahmed II. (1691-1695)
Mustafa II. (1695-1703)
Ahmed III. (1703-1730)
Mahmud I. (1730-1754)
Osman III. (1754-1757)
Mustafa III. (1757-1774)
Abdülhamid I. (1774-1789)
Selim III. (1789-1807)
Mustafa IV. (1807-1808)
Mahmud II. (1808-1839)
Abdülmecid I. (1839-1861)
Abdülaziz I. (1861-1876)
Murat V. (1876)
Abdülhamid II. (1876-1909)
Mehmed V. Resad (1909-1918)
Mehmed VI. Vahdettin (1918-







http://www.enfal.de/padsah.htm
                                                    OSMANLI PADİŞAHLARI

OSMANLI DEVLETİNDE DÖNEMLER

Osmanlı Devleti ya da Osmanlı İmparatorluğu (Osmanlı Türkçesi: Devlet-i Aliyye-i Osmaniye) 1299-1922 yılları arasında varlığını sürdürmüş Türk devletidir.
Devletin kurucusu ve Osmanlı Hanedanının atası olan Osman Gazi, Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyundandır. Devlet, Bilecik ilinin Söğüt ilçesinde kurulmuştur. İstanbul ile sınırlı bir şehir devletine dönüşmüş olan Bizans İmparatorluğu'nu yıkmış, bazı tarihçilere göre bu Yeni Çağ'ı başlatan olay olmuştur. Osmanlı Devleti gücünün doruğunda olduğu 16. ve 17. yüzyıllarda üç kıtaya yayılmış ve Güneydoğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın büyük bölümünü egemenliği altında tutmuştur. Ülkenin sınırları batıda Cebelitarık Boğazı (ve 1553'te Fas kıyıları)'na, doğuda Hazar Denizi ve Basra Körfezi'ne, kuzeyde Avusturya, Macaristan ve Ukrayna'nın bir bölümüne ve güneyde Sudan, Eritre, Somali ve Yemen'e uzanmaktaydı. Osmanlı Devleti 29 eyaletten ve vergiye bağlanmış Boğdan, Erdel ve Eflak prensliklerinden oluşmaktaydı. Devlet zaman zaman denizaşırı topraklarda da söz sahibi olmuştur. Atlantik Okyanusu'ndaki kısa süreli toprak kazanımları Lanzarote (1585), Madeira (1617), Vestmannaeyjar (1627) ve Lundy (1655) bu duruma örnek olarak gösterilebilir.
Devlet altı yüzyıl boyunca Doğu dünyası ile Batı dünyası arasında bir köprü işlevi görmüştür. Büyük Jüstinyen'in 1000 yıl önce egemen olduğu Konstantinopolis (başkent İstanbul ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde ele geçirilen çevre bölgeler)'e sahip olan Osmanlı Devleti, Bizans İmparatorluğu'nun Müslüman bir ardılı olarak kabul edilir. Osmanlı Devleti, Bizanslıların mimari, mutfak, müzik, boş zaman etkinlikleri ve devlet yönetimi alanlarındaki gelenek, görenekler ve tarihi birikimini de benimsemiş ve bu kavramları devlet bünyesinde yaşamakta olan Asya Türk Kültürü ve İslam Kültürü aracılığıyla Osmanlı kültürel kimliği olarak adlandırılan özgün bir biçime dönüştürmüşlerdir. Hakimiyeti altında bulunan topraklarda yaşayan halklar zaman zaman, toplu ya da yerel ayaklanmalar ile Osmanlı iktidarına karşı çıkmışlardır. Genel olarak din, dil ve ırk ayrımından uzak durduğu için yüzyıllarca birçok devleti ve milleti hakimiyeti altında tutmayı başarmıştır. Osmanlı Devleti, Eski Türk örf ve adetlerinin ve İslam kültürünün yükümlülüklerinin doğrultusunda bir yönetim şekli belirlemiştir.



http://www.osmanli-devleti.com/ adresinden alınmıştır.

OSMANLI DEVLETİ

Osmanlı Devleti
Osmanlı Devleti, 13. yüzyıl sonlarından 20. yüzyılın ilk çeyreğine değin varlığını sürdüren Türk devleti. Anadolu'da kurulmuş, sınırları tarihi boyunca çok değişmekle birlikte en geniş döneminde bugünkü Arnavutluk, Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya, Romanya ye Akdeniz'in doğusundaki adaları, Macaristan ve Rusya'nın bazı kesimlerini, Kafkasya, Irak, Suriye, Filistin ve Mısır'ı, Cezayir'e kadar tüm Kuzey Afrika'yı ve Arabistan'ın bir bölümünü kapsamıştır.







http://www.turkcebilgi.com/ansiklopedi/osmanl%C4%B1_devleti ADRESİNDEN ALINMIŞTIR.

OSMANLI DEVLETİ

Osmanlı Devleti
Osmanlı Devleti, 13. yüzyıl sonlarından 20. yüzyılın ilk çeyreğine değin varlığını sürdüren Türk devleti. Anadolu'da kurulmuş, sınırları tarihi boyunca çok değişmekle birlikte en geniş döneminde bugünkü Arnavutluk, Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya, Romanya ye Akdeniz'in doğusundaki adaları, Macaristan ve Rusya'nın bazı kesimlerini, Kafkasya, Irak, Suriye, Filistin ve Mısır'ı, Cezayir'e kadar tüm Kuzey Afrika'yı ve Arabistan'ın bir bölümünü kapsamıştır.







http://www.turkcebilgi.com/ansiklopedi/osmanl%C4%B1_devleti ADRESİNDEN ALINMIŞTIR.